7 Mart 2012

Sadece özledim :)

  Evet yazı yazamıyorum. Hayatımda ilk defa yazı yazmak bu kadar zorlaşıyor. Kafamı toparlayamıyorum artık. Etrafımda elimde olmayan birçok olay oluyor ve ben tepki veremiyorum. Gece kafamı yastığa koyduğumda canım nasıl bu kadar yandığını ve dışarı nasıl bu kadar tepkisiz durduğumu düşünüyorum. Aslında o kadar çok düşünüyorum ki uyutmuyor beynim. Olayları değiştiremiyorum. Yaşanılan yaşanıyor ve öyle kalıyor. Ama ben bunu kabullenemiyorum. Geleceğimin belirsizliğinde boğuluyorum. Geçmişimin bataklığında yavaş yavaş batıyorum. Birinin bana elini uzatması lazım. Ama herkesin hayatla öylesine kavgası var ki. Etrafındakilere el uzatacak halde değiller. Bende değilim. Hangimizin işine gelir ki dertlerimizi bir yere bırakıp başkasının derdini avuçlamak ? Yıllarca hep böyle yaptım. Çünkü ben başkasının dertleriyle kendi dertlerini unutanlardanım. Şu sıralar bırak derdi mutluluklarına bile katılamıyorum. Gülüşüm o kadar sahte ki. Oysaki benim hep içtendir gülüşüm. Herkesi kendime hayran bırakışım gamzem de gömülüdür. Galiba en son gamze mi görmeyen o adamda bıraktım gülüşlerimi. Hayatımda hiç bir şey yolunda değilken. Benim hala onu düşünüyor olmam iğrenç değil mi? Hayatta insanlar açlıktan,soğuktan ölürken.. Benim onun aşkından ölmem midenizi bulandırmıyor mu? Ailem alt üst olmuş,dağılmış durumda. Ne yapacağımı bilmez bir haldeyken hala canımı o nasıl acıtıyor? Bazen o olsa diyorum ben bu dertleri daha kolay mı göğüs gererdim. Bazen sadece onun bana bakmasını özlüyorum. Bana şebeklik yapmasını falan. Evet onu ben terk ettim. Çünkü dayanamazdım onu dibe çekmeye. Ben gün geçtikçe çöküyorum. Oda benim bataklığım da batardı. Belkide beni bataklığımdan çekip çıkarırdı. Ama riske atamadım onu. Sandığından çok seviyorum onu. Geleceğe bu kadar donuk olmak istemiyorum. Sadece geleceğe dair istediğim tek şey bir kızımın olması. Eylül olmalı kızımın adı. Eylül gibi olmalı. Annesi de bir Eylül çünkü. Annesi tam bir sonbahar. Sonbahar gibi bir anne. Gülüşlerinde ki acı. Gözlerinde ki boşluk ve donukluk. Hislerinde ki karmaşa. Bir güldürüp bir ağlatan cinsten. Her şey güzelde. Bu kıza bide bahar gibi bir baba olmalı. Birbirimizi tamamlayabilelim diye. Benim baharım geçti. Eylülüm sonbaharım da kaldı. Belki bu sonbahar gerçekten son bahardı.
 Eskiden her şeyle savaşıp gene gülebilen ben. Neden zorluyorum bu kadar dudaklarımı. Artık ondan mesaj gelmesin diye dua ettiğim oluyor. Telefonuma gelen her titreşimde acı çekiyorum. Önce mesaja değilde kimden geldiğine bakıyorum. Kendime kızıyorum. İlgilenmem gereken derslerim. İlgilenmem gereken bir ailem var. Yani en azından adına aile denen insanlar var. Belkide bunca kötü şeyin içinde iyi olan sene katlanamadım. Uyku hapı kullanmaya başladım. İnsanı çok sersemletiyor. Ben zaten sersemin tekiydim. Onunda etkisiyle boş bir hal alır oldum. O kadar şey yazdım. Konuyu uzattıkça uzattım falan. Ben sadece özledim. Canlı bakan gözlerimi özledim. Canım dostlarımla eğlenmemizi özledim. Hıçkıra hıçkıra ağlayabilmeyi özledim. Katıla Katıla gülmeyi özledim. Herkesin derdine yorulmadan koşmayı. Sonrada insanlara çare olmayı özledim. Yediğim,gezdiğim her şeyden zevk almayı özledim. Seni özledim. Sana dokuna bilmeyi özledim. Seninle kavga etmeyi bile özledim. Gamze mi özledim. Aynaya bakıp kendimle eğlendiğim günleri özledim. Ben aslında sadece kendimi özledim.

Bir gün gerçek anlamında hayatı hissedebilme dileğiyle..

2 yorum:

  1. Ne güzel yazı bu böyle hele son cümle HAYATI HİSSEDEBİLME. Ben çok kullanırım seninde kullanmana şaşırdım ve sevindim..

    YanıtlaSil
  2. Çünkü başka türlü anlatılamazdı bu durum. Teşekkür ederim :)

    YanıtlaSil